
Endometrial hiperplazi, rahim iç tabakasının (endometrium) normalden fazla kalınlaşması durumudur ve çoğunlukla uzamış veya düzensiz adet kanamaları, adet sonrası lekelenme, menopoz sonrası kanama gibi şikâyetlerle kendini gösterir. Bu durum, özellikle östrojen hormonunun progesteronla dengelenmediği dönemlerde ortaya çıkar. Menopoz öncesi ve sonrası dönemde görülen her türlü düzensiz kanama, bu tablonun erken işareti olabilir. Erken teşhis edilmediğinde bazı hiperplazi tipleri zamanla rahim içi kanser riskini artırabilir.
Kliniğimizde rahim kalınlaşması şüphesiyle başvuran hastalar detaylı jinekolojik muayeneye alınmakta; transvajinal ultrasonografi ile rahim iç duvarı kalınlığı ölçülmekte ve gerekirse histeroskopi eşliğinde biyopsi yapılmaktadır. Özellikle menopoz sonrası dönemde kalınlaşmanın saptanması durumunda biyopsi, tanının doğrulanması ve olası kanser öncüsü hücrelerin belirlenmesi açısından büyük önem taşır. Hastanın yaşı, şikâyetleri, hormonal profili ve rahim içi kalınlığın tipi tedavi planlamasını belirler.
Tedavide medikal ve cerrahi seçenekler mevcuttur. Basit hiperplazilerde hormon düzenleyici ilaçlar veya rahim içi sistemler (progesteronlu spiral) yeterli olurken, atipik hiperplazilerde cerrahi işlemler gerekebilir. Kliniğimizde endometrial hiperplazi, bilimsel kılavuzlara uygun şekilde ve hasta mahremiyetine saygı çerçevesinde değerlendirilmekte, her kadına özel tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Düzensiz kanamalar yaşıyorsanız, nedenini netleştirmek ve doğru yaklaşımı belirlemek için sizi kliniğimize bekliyoruz.